» PARIS DIŞINDAN GAZEL

PARIS DIŞINDAN GAZEL

 
Galatasaray Lisesi mensupları nın  kurduğu  dernek, kulüp ve benzeri kuruluşlara 6-Haziran-1994 yılında eklenen Galatasaray Üniversitesi, kurulduğu günden beri yükselen bir grafikle, Türkiye’nin her yerinden Liseyi bitiren öğrencilerin  okumak için can attığı seçkin kurumlar arasında yerini aldı.
 
Üniversite,  Türkiye’deki eğitim kurumları içinde gün geçtikçe daha sağlam bir zemine oturmasına rağmen, statüsü gereği, Galatasaray camiası içinde her zaman tartışmalara neden  oldu. Tartışılan, tabi ki Üniversite’nin kalitesi değil.
 
Ancak mevcut tüm Galatasaraylı kurumların “Lise” den doğmuş olması camia içinde bir takım fikir ayrılıklarına neden oluyor. Daha önce İstanbul ve Ankara’da tartışılmış olmasına rağmen ,üzerinde hala mutabakat kurululamamış olan bir konu, şimdi de Paris’teki Galatasaraylılar arasında tartışılıyor.
 
Universiteli Galatasaraylılar, Liseli Galatasaray derneklerine üye yapılmalı mı? Yapılmamalı mı?
Aslında ilk bakışta hiç sorun yok gibi gözüküyor….
 
Tüm Galatasaraylı kurumların kurucusu olan “Lise”, hayat verdiği bu kurumlara kucak açmalı gibi bir mantık en  doğrusu…
Tamam kucak açmasına açsın, zaten hep öyle oldu. Ancak kucak açmak,  Üniversite’yi “desteklemek” mi demek, yoksa “gel bizi yönet” mi demek?
 
Bu gün, Devletten gelecek bir takım maddi destekler göz önünde bulundurularak, Lise Üniversite ye bağlanmış durumda. Ancak Üniversite yönetiminde  görev yapan Galatasaraylılar, Liseli oldukları için o görevdeler.
 
Yani, statü olarak Galatasaray Lisesi’ni de yöneten, Galatasaray Üniversitesi,  aslında Liseliler tarafından yönetiliyor.
 
İlk bakışta paradoks gibi gözüken bu durum aslında hiç karışık değil.
 
Lise kökenli tüm diğer kurumlar gibi, Üniversite yönetiminde de Liselilerin bir ağılığı var.
 
Ancak hiç şüphe yok ki, Galatasaray Üniversitesi’nin mezun sayısı artıp, geçmişi çok daha derin bir zaman dilimi ile anılacağı  günlerde, Üniversiteyi de Üniversiteliler yönetecektir.
 
Bu durumun bilinci içinde olan Üniversiteliler, kendi derneklerini kumuş oldukları halde, Lise derneklerine, Üniversite  mensuplarını üye olarak almak fikrini hangi mantık çerçevesinde ele almamız gerektiğini ben kavrayamıyorum…
 
O zaman soralım onlara:Galatasaray Üniversitesi derneğine , başka Üniversitede den mezun olan Galatasaray Liselileri kabul ediyorlar mı?
 
Ya da Liseli derneklerine, GSL mezunu olmayan kulüp üyelerini de alalım…
 
Oyle ya, GSK de Lise içinden doğmuş ve gurur duyduğumuz bir kurum.
 
Gelelim Paris Cemiyet’in bu konudaki oylama kararına: Referandum tipi bu gibi oylamalar çok demokratik gözükse bile, çok iyi düşündükten sonra eyleme geçilmesi gereken durumlardır.
 
Böyle bir oylamaya gitmenin, hiçbir bakımdan faydası yok…Bu oylama yapılırsa, sonuç ne olursa olsun; hem mevcut Galatasaray Liselilerden oluşan yapı yara alacak, hemde durup duruken çok sayıda liseli,  Üniversite’yi dışlıyor konumuna  sokulacak.
 
Belki 10, belki 20 sene sonra, hiçbir sorun çıkmadan kendiliğinden hallolacak bir sorun, bir takım zorlamalar sebebi ile, mevcut yapıyı bölecek.
 
İçinde Universiteciler ve karşıtları olan bir GSL derneğinin, kimseye bir faydası olmaz.
 
Paris Cemiyetinin, bu tüzük tartışmalarından dolayı alacağı hasarlar, umarım kısa bir sürede telafi olur.